oynamak

oynamak
1) игра́ть, резви́ться; шали́ть, ба́ловаться
2) игра́ть во что

ip oynamak — пры́гать че́рез скака́лку

3) игра́ть [на сце́не], выступа́ть с представле́нием

rol(ünü) oynamak — игра́ть (исполня́ть) роль кого-чего

4) танцева́ть, пляса́ть
5) с ile, забавля́ться, игра́ть чем

sakın saatle oynama — смотри́, не балу́й с часа́ми

6) с ile шути́ть, игра́ть с кем-чем; несерьёзно относи́ться к кому-чему
7) колеба́ться, быть неусто́йчивым
8) дви́гаться, шевели́ться; де́лать лёгкие движе́ния (напр. пальцами)
9) чуть сдви́нуться (с места)

yerinden oynamak — сдви́нуться с ме́ста

10) перен. трепета́ть; дрожа́ть; содрога́ться; проявля́ть беспоко́йство

oynaya oynaya — с ра́достью, с больши́м удово́льствием


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Смотреть что такое "oynamak" в других словарях:

  • oynamak — oynamak. I, 225. 226, 240; I I, 114, 226; II I, 131, 377 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kumar oynamak — 1) ortaya para koyarak talih oyunu oynamak Kazanacağından emin olmadıkça kumar oynamak deliliktir. A. İlhan 2) mec. olumlu sonuçlanması şüpheli olan bir işe bile bile girişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşık atmak (veya aşık oynamak) — aşık kemiğiyle oyun oynamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şıkır şıkır oynamak — 1) canlı bir biçimde oynamak 2) mec. çok sevinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tandem oynamak — sp. kalecinin önünde savunmak amacıyla duran iki oyuncu paslaşarak oynamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzatmaları oynamak — 1) bir görevde son zamanlarını yaşamak 2) sp. oyunda uzatma dakikalarını oynamak 3) mec. ölmek üzere olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cirit oynamak — 1) cirit oyununu oynamak Bu dallardan kendimize atlar yapar, cirit oynar, yarışa çıkardık. Ö. Seyfettin 2) istediği biçimde, keyfince davranmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâğıt oynamak — iskambil kâğıtlarını kullanarak çeşitli oyunlar oynamak Birkaç soba etrafında çay içiyorlar, tavla ve kâğıt oynuyorlar. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kozunu oynamak — elindeki en üstün ve son imkânı kullanmak Artık iki taraf da son kozlarını oynamak, sonlarının üzerine yürümek zorunda idiler. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyük oynamak — 1) çok para koyarak kumar oynamak 2) mec. büyük risk ve beklentilerle bir işe girişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»